Anal Kaşıntı (Prüritis Ani)
Rektal Prolapsus
- Uzun süren kabızlık
- Nörölojik hastalıklar
- Pelvik taban gevşekliği
- Önceden geçirilen anorektal ameliyat
- Doğum yapmamış kadın
- Uzun rektosigmoid kolon
Anal Fistül
Anal Fissür
Laparoskopik total kolektomi ve ileal poş anastomoz
Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi)
Halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen pilonidal sinüs;latince kıl veya saç anlamına gelen “pilos” ile yuva anlamına gelen “nidus” kelimesinin birleşmesinden oluşmuştur.İşte pilonidal sinüs sakrokoksigeal bölgede görülen infektif hastalıktır. Genellikle pubertede ve semptomların 20-25 yaş arası ortaya çıktığı görülmüştür. Erkek populasyonda daha sık görülür. Genellikle vücut yapısı şişman, fazla kıllı kişilerde sık görülmektedir.
Hastaların yarısına yakını pilonidal apse ile başvururlar. Diğer başvuru nedenleri ise pis kokulu akıntı, devamlı olan enfeksiyondur. Bunun yanında koltuk altında, parmaklar arası, göbekte, suprapubik bölgede olabilir.
Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Tanı Ve Tedavi Yöntemleri
Fizik muayenede postanal bölgede orta hatta, anüsten daha geride sinüs ağızları görülür. Buralardan kıllar dışarı çıkar. Palpasyonda sinüs traktüsüne basıldığı zaman sinüs ağzından cerahat gelir.Öncelikle esas tedavi o bölgenin temizliği ve kıllardan arındırılmasıdır.
Tedavi Yöntemleri
1.Küretaj: Küretaj genellikle sinüs küçük ve enfekte değilse kıllar çekilir. 2.Fenol enjeksiyonu: Çok sayıda sinüs ağzı olan veya Fenol enjeksiyonunda %50’lik fenol primer traktüse enjekte edilir. Bu işlem iki-üç kere tekrarlanır ve üç dakika fenole maruz bırakılmalıdır. 3.Eksizyon: Eksizyonda ise sinüs traktı çıkarılır. Yara açık bırakılır veya primer olarak kapatılır. Çok sayıda sinüs ağzı olan ve geniş olan pilonidal sinüsde Limberg flep onarımı gibi yöntemler kullanılmaktadır.Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı
Hemoroid
- Derece Hemoroidler: Hemoroid torbasını (memesinin), anüs dışına çıkmayıp ancak anoskop ile içeriye girildiğinde görülebilmesi durumunda 1. derece hemoroid söz konusudur. Klinik belirtisi olarak sadece kanama ile belli eder. Bu memeler genellikle ağrısızdırlar.1 cm’den daha küçük boyutlu, gergin ve ince duvarlı kanamaya hazır iç memeler şeklindedir ve ele gelmezler.
- Derece Hemoroidler: Dışkılama esnasında tuvalette ıkınınca anüs dışına çıkan ve ele gelen, ayağa kalkınca anal kanal içine çekilip kaybolan(yani kendiliğinden içeri giren), ağrısız, 1 – 3 cm çapında olan hemoroid torbaları(meme)dır.Hızlı damlalar şeklinde kanama, rahatsızlık hissi verir.
- Derece Hemoroidler: İnternal (iç) hemoroid memelerinin ıkınmayla kolayca anüs dışına çıkması, ancak elle tekrar içeri çekilebilmesi halidir. Sarkma, ağrılı kanama, kaşıntı, ıslaklık, akıntı yapabilir.
- Derece Hemoroidler: Uzun süre devam eden kronik kabızlık hallerinde iç ve dış hemoroidlerin topluca aşağı sarkması, tuvalette çok oturma sonucu, memelerin büyük, ağrısız, sulu, ıslak pakeler halinde anüs dışında çepeçevre yerleşip geri itilememesi halidir. Bu hastaların, iyi temizlenememe ve sürekli akıntılar, kaşıntılar ve az fakat sık sık kanama sorunları vardır. Memelerin üzerine oturunca hastada ağrı yapar.
Obezite
OBEZİTE VE TEDAVİSİ
OBEZİTE VE TEDAVİSİ
Beraberinde getirdiği bir çok hastalık nedeniyle şişmanlık günümüzün en önemli hastalıklarındandır. Kişinin normal kilosunun üzerinde olup olmadığını anlamak için vücut kitle indeksi kullanılır. Vücut kitle indeksi kişinin ağılığının boyunun karesine bölünmesi ile hesaplanır.
Buna göre VKİ 25 den az olanlar normal VKİ 25-27 olanlar fazla kilolu VKİ 27-30 olanlar hafif obes VKİ 30-35 olanlar orta derecede obes VKİ 35-40 olanlar ciddi derecede obes VKİ 40-50 olanlar morbid obes VKİ 50 ve üzerinde olanlar ise süper obes olarak sınıflandırılır.
Obesite ile birlikte sık görülen hastalıklar:
-Dermatolojik Hastalıklar ;mantar ,bası ülserleri -Kalp Hastalıkları;Kalp yetmezliği,aritmiler,hipertansiyon ,ani ölüm riskinde artış -Karaciğer Hastalıkları;Karaciğerde yağlanma ,büyüme,siroz riskinde artış,safra kesesi taşı sıklığında artış -Akciğer Hastalıkları;Nefes darlığı,ani solunum durmaları,uykuda ani solunum durmaları. -Hormonal Hastalıkları;Diyabet hastalığında artış,kadınlarda düzensiz adetler ve kanamalar -Ortopedik hastalık sıklığında artış -Psikolojik problemlerde artış
-Bazı kanser sıklıklarında artış(Kolon,meme,yemek borusu gibi) -Açıklanamayan ani ölümlerde artışlar
TEDAVİ a) Tıbbi tedavi b) Cerrahi Tedavi
Tıbbı tedavide öncelikle diyet ve spor önerilir.Daha sonraki aşamada ilaç tedavisi başlanır.İlaç etki mekanizmaları iştahı azaltan ve yağların emilimini azaltan ilaçlar olarak iki sınıfa ayrılır. Cerrahi tedavi ilaç tedavisi ve diyet tedavisinden yeterli yarar görmeyen hastalara planlanır.
OBEZİTENİN CERRAHİ TEDAVİSİ Cerrahi tedavi multidisipliner bir tedavi şeklidir. Tedavide genel cerrahi, endokrinoloji, psikiyatri, diyetisyen ve plastik cerrahisi uzmanlarının yeri vardır. Obesite cerrahisine aday uygun hastalar;
- Vücut kitle indeksinin 35-40 olmasının yanında şişmanlıkla ile ilişkili hastalıkların olması (diyabet,kalp hastalığı,uyku apnesi vs.)
- Vücut kitle indeksinin 40 üzerinde olması
- Bir çok kez diyet ve ilaç kullanmaya rağmen kilo verememiş olmak
OBEZİTENİN CERRAHİSİNDEKİ UYGULANAN AMELİYAT TEKNİKLERİ
1) Midenin gıda alımını kısıtlayan (restriktif) ameliyatlar 2) Gıdaların mideden emilimini azaltan (malabsorbtif) ameliyatlar 3) Her iki ameliyatın aynı anda uygulandığı kombine tip ameliyatlar.
1) Midenin gıda alımını kısıtlayan (restriktif) ameliyatlar; Bu tür ameliyatta hastanın yalnızca gıda alınımı kısıtlanır gıdaların emilimine herhangi bir etkisi yoktur.Kişinin mide hacmi küçüldüğü için fazla gıda alamazlar. Bu tür uygulanan cerrahiler a) Mide içine balon yerleştirilmesi :Bu yöntemle endoskopi ile mide içine sıvı veya gaz olan bir balon yerleştirilir.Bu şekilde mide hacmi küçültülerek gıda alınımı kısıtlanır. b) Ayarlanabilir mide bantları (Kelepçe takılması): Ameliyatın yapılışı yemek borusunun alt kısmındaki midenin üst bölümüne silikondan oluşan bandın takılarak 15-20 ml lik mide hacmi oluşturulur.Bu işlem laparoskopik veya açık cerrahi şeklinde yapılabilmektedir. c) Sleeve Gastrektomi. Midenin Laparoskopik veya Robotik cerrahi yöntemlerden birisi kullanılarak yapılan mideyi tüp haline getirme yöntemidir. Bu yöntemle mideden salınan ve açlık hissini düzenleyen Ghrelin hormonun da berteraf edilmesi sağlanır. Günümüzde en çok uygulanan ve bizimde tercihimiz olan yöntemdir.
2) Gıdaların mideden emilimini azaltan (malabsorbtif) ameliyatlar;
a) Biliopankreatik diversiyon: Bu ameliyatta midenin 2/3 ü kadarı çıkarılmaktadır.Midenin 1/3 ü kaldığı için gıda alımı çok kısıtlanmaz. Bu ameliyatta ayrıca mide ile barsaklar arasında bypass yapılarak gıdaların emilimi azaltılmaktadır. b)İntestinal girişimler:Bu ameliyatta da ince barsakların başlangıç kısmı ile son kısmı arasında bypass işlemi yapılarak gıdaların emilimi azaltılıyor.
3) Her iki ameliyatın aynı anda uygulandığı kombine tip ameliyatlar; a) Roux-en-Y’li gastrik bypass uygulama: Bu ameliyatta hem mide hacmi küçültülmekte (Yaklaşık 25 cc) hemde ince barsaklar ile küçültülen mide arasında bypass işlemi yapılmaktadır. Obesite çağımızın hastalığıdır.Tedavi almak isteyen hastaların multidisipliner bir yaklaşımla irdelenmesi gerekmektedir. Bütün medikal ve cerrahi tekniklerin belli oranda riskleri vardır. Fakat obesitenin çok daha riskli bir durum olduğu unutulmamalıdır.
GÜNÜMÜZDE HANGİ YÖNTEM UYGULANIRSA UYGULANSIN OBESİTE AMELİYATLARININ LAPAROSKOPİK VEYA ROBOTİK CERRAHİ İLE YAPILMASI ÇOK DAHA DOĞRU BİR UYGULAMADIR.