Kanser Cerrahisi

Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri

Kolon ve İşlevi Kolon, sindirim sisteminin yaklaşık 1.5 m’lik son kısmıdır. Kör barsak denen yerden başlar, karın içinde sağ taraftan sol tarafa geçer ve anüste sonlanır. Görevi ince barsaktan gelen, sindirim işlemi büyük oranda tamamlanmış gıda artıklarının içindeki suyu emmek, dışkı oluşumunu ve bu dışkının vücuttan atılmasını sağlamaktır. Kolon Kanserinde Risk Faktörleri ve Sebepleri Kolon kanserleri sindirim sisteminin en sık rastlanan tümörleridir. Ülkemizde batı toplumlarına göre görülme sıklığı biraz daha azdır. Daha çok ileri yaşlarda görülür. Elli yaştan sonra görülme sıklığı artar. Ancak daha genç yaşlarda da (40 yaş altı) görülme sıklığı artmaktadır. Cinsiyet açısından önemli fark yoktur. Kolon kanserleri genetik ve çevre etkenlerinin barsak iç yüzünü örten hücreleri etkilemesi sonucu oluşur. Kolon kanserlerinin % 5-10’u ailesel eğilimi olan kişilerde görülür. Kolon kanseri oluşturan bazı ailesel hastalıklar mevcuttur. Diyetteki et, yağ, safra asitleri ve kolesterol kolon kanseri oluşumunda önemlidir. Diyetteki fazla et ve yağ barsak içinde yaşayan bakterileri etkiler bu da kanser gelişimine yol açar. Yüksek kalorili diyet, batı tipi beslenme alışkanlıkları (fast food), bol et ve yağın kanser gelişiminde etkili olduğu düşünülmekte. Taze sebze ve meyvadan zengin, bol lifli diyetle kanser arasında ters ilişki vardır. Kanserler vücudun bağışıklık sisteminden kaçabilen tek bir hücrenin kontrolsüz gelişimi ile oluşur. Bir hücreden bulgu verecek kanser oluşumu yıllar sürebilir. Kanserler belli boyutlara ulaştıktan sonra lenf sistemi, kan ya da komşuluk yolu ile yayılır ve sonuçta ölüme yol açarlar. Bu süreçte kanserlerin çeşidine ve tipine göre yıllarca sürebilir. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı   Kolon (Kalın Barsak) Kanseri, Rektum Kanseri tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.  

Karaciğer Metastatik Tümörleri

Karaciğerin kötü huylu tümörleri arasında en sık rastlanılanıdır. Kanserden ölen hastalarının yarıya yakınında karaciğerde metastaz bulunduğu tespit edilmiştir. Karaciğer metastazı olan hastalarda karın ağrısı, sarılık, kilo kaybı, yorgunluk, karaciğer enzimlerinin yükselmesi görülebilir. Karaciğer enzimlerinden özellikle ALP ve AST yüksekliği dikkat çekmekle birlikte tanıda en önemli yöntem kontrastlı BT’dir (Bilgisayarlı Tomografi). Karaciğerdeki metastatik tümörün tedavisinde tümörün çıkarılması, radyoterapi, tümörü besleyen arterin kapatılması gibi pek çok farklı tedavi yaklaşımı mevcuttur. Tedavide izlenecek yol primer tümörün türü, tümörün yerleşimi, hastanın durumu gibi pek çok kriterin, kapsamlı bilgi ve tecrübeye sahip cerrahi bir ekip tarafından değerlendirilmesiyle belirlenir. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı Karaciğer Hastalıkları (Karaciğer Kist Hidatik (Echinokokkozis, Hepatik Ensefalopati, Karaciğer Hemanjiomu) ve Karaciğer Kanseri tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.

Karaciğer Kanseri

Karaciğerin en çok görülen primer kanseri hepatosellüler karsinom olup, en sık görülen malign tümörlerden biridir. Hepatit B ve hepatit C ile ilişkili olarak Asya ve Afrika’da insidans artmıştır. Ayrıca, başta siroz olmak üzere aflatoxine maruz kalmak, metabolik hastalıklar, nitritler, hidrokarbonlar ve organik çözücüler de etyolojide hızlandırıcı etmenlerdir. Sirotik karaciğeri olan hastalarda kanser genellikle 50-60 yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Çoğu hastada semptomlar kanserin ileri derecede büyümesi ile ortaya çıktığından, tanı da geç konmaktadır. Semptomlar üst karın ağrısı, abdominal kitle, kilo kaybı, ascites, iştahsızlık ve portal hipertansiyon bulgularıdır. Büyük safra yollarına bası ile tıkanma sarılığı bulguları ve hipoglisemi, hiperkalsemi, hipertrofik pulmoner osteoartropati gibi paraneoplastik bulgular olabilir. Hastaların çoğunda Alfa fötoprotein seviyeleri yükselmiştir. Tanıda USG, CT, MR ve anjiografi kullanılır. Halen en iyi tedavisi, eğer mümkün ise, tam cerrahi rezeksiyondur. Ancak çoğu hasta tanı konduğu anda tam cerrahi rezeksiyon şansını kaybetmiştir. Uygun vakalarda hem postoperatif nüksü hem de postoperatif karaciğer yetmezliğini azaltmak için karaciğer transplantasyonu uygulanabilir. Bunun yanında kanser hücrelerini hasara uğratacak kriocerrahi, radyofrekans ablasyon, perkütan alkol enjeksiyonu gibi metotlar da vardır. Tam cerrahi rezeksiyonu mümkün olmayan vakalarda anjiografi ile karaciğer kanserinin bulunduğu karaciğer kısmının damarının tıkanarak kanserli dokunun kan akımının durdurulması işlemi uygulanabilir. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı Karaciğer Hastalıkları (Karaciğer Kist Hidatik (Echinokokkozis, Hepatik Ensefalopati, Karaciğer Hemanjiomu) ve Karaciğer Kanseri tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.

Anal Kanal Kanserleri

Bowen Hastalığı İntradermal skuamöz hücreli karsinomadır. Genellikle yaşlılarda görülmesine rağmen genç ve seksüel aktif hastalarda anal kondiloma ile beraber görülür. Perianal kaşıntı ve kanamaya neden olur. Lezyonlar muayene esnasında ayrı ayrı yerleşimli, skuamlı plaklar halinde görülür. Tedavi edilmeyen vakaların bir kısmı invaziv skuamöz hücreli kansere döner. Tedavisi sağlam sınır bırakılarak eksizyondur. Daha sonra perineden ve deriden çok sayıda biyopsiler alınıp rezeksiyonun tam olduğu kontrol edilmelidir. Paget Hastalığı Nadir görülen bir patolojidir. İlerlerse apokrin bez adenokarsinomu oluşur. Düzelmeyen şiddetli kaşıntı hastalığın tipik bulgusudur. Muayenede egzematöz, eritomatöz döküntü görülür. Perianal bölgede iyileşmeyen yarada biyopsi alınmasıyla tanı konur. Histolojik muayenede büyük eksantrik nukleuslu Paget hücreleri görülür. Başka kanserlerle beraber bulunma riski yüksektir. Tedavide sağlam sınır bırakılarak geniş lokal eksizyon yapılır. Pozitif inguinal lenf nodu olanlara lenf nodu diseksiyonu yapılır. Metastaz olarak en sık inguinal ve pelvik lenf nodlarına metastaz görülür. Karaciğer, kemik, akciğer vb metastazlar görülebilir. Skuamöz Hücreli Karsinom Dentat çizgi ile perianal derinin dış sınırı arasındaki bölgeden çıkan tümördür. İyi farklılaşmış, keratinize olan lezyonlardır. Erkeklerde daha sık görülür. Klinik olarak deride ele gelen kitle, kanama, kaşıntı yakınmaları vardır. Perianal bölgede kronik iyileşmeyen yaralar şüpheyle karşılanmalıdır. Bu tümörler geç metastaz yapıp, yavaş büyürler. Genel olarak anal kanal kanserlerinde primer tedavi kemoradyoterapidir. Nükslerde cerrahi tedavi uygulanır. Tedavide küçük olan lezyonlar 2cm sağlam sınırla eksize edilirler. Daha büyük lezyonlarda kemoterapi ve radyoterapi uygulanır. Abdominoperineal rezeksiyon fekal inkontinans olan ve konservatif tedaviden fayda görmeyen hastalara uygulanır. Lenf nodu metastazı varlığında lenf nodu diseksiyonu da yapılır. 5 yıllık sağ kalım %60-80 ‘dir. Epidermoid Karsinom Dentat çizginin 6-12 mm üzeri anal kanalın transizyonel bölgesi veya klaokojenik bölgesidir. Bu bölgedeki skuamöz kanserler genellikle nonkeratinizedirler. Bu hastalarda kaşıntılı, kanamalı, endüre kitleyle karşılaşılır.Kadınlarda daha sık görülür. Tanıda rektal tuşe önemlidir ve tümörün yeri, boyutu hakkında bilgi verir. Rektoskopi tümörün dentat çizgiye göre yerini gösterir. Ayrıca hastalara kolonoskopi ve/veya baryumlu grafi yapılmalıdır. Uzak metastaz varlığı için akciğer grafisi ve batın tomografisi çekilmelidir. Dentat çizgi altındaki tümörler inguinal lenf nodlarına, dentat çizgi üstündekiler superior rektal, pudental, hipogastrik lenf nodlarına metastaz yaparlar. En sık uzak metastaz yeri karaciğerdir. Tedavide küçük ve submukozaya sınırlı lezyonlar lokal eksizyonla tedavi edilir. Daha büyük lezyonlarda abdominoperineal rezeksiyon yapılır. Cerrahi ile beraber radyoterapi de yapılabilir. Ayrıca kemoradyasyon tedavisi de günümüzde tercih edilen bir tedavi seçeneğidir. Visseral organ tutulumu olanlarda ve primer kanserin tanısı konduğu anda lenf bezi tutulumu varsa prognoz kötüdür. Adenokarsinoma Primer bir rektum kanserinin uzantısıdır. Genellikle hastalar ağrı ve şişlikten yakınırlar. Hastalarda çoğunlukla perianal apse ve/veya fistül vardır. Tanı konduğunda genellikle metastaz vardır. Tedavide genellikle abdominoperineal rezeksiyon yapılır. Bazen cerrahi öncesi radyoterapi de verilebilir. Melanoma Malign melanomun deri ve gözden sonraki üçüncü en sık tutulum yeridir. Anal kanserlerin %1-3’ünü oluşturur. 5. ve 6. dekatlarda sık görülür. Erkek/kadın oranı eşittir. Başlıca şikayetler ağrı, kanama ve anal kitledir. Metastazlar lenfatik veya hematojen yolla olur. Tanı konulduğunda çoğunda metastaz vardır. Akciğer, karaciğer ve kemik en sık hematojen yolla yayılım yerleridir. Tedavide radikal rezeksiyon önerilmektedir. Terapötik lenf nodu diseksiyonu sadece pozitif lenf bezi olan hastalarda önerilmektedir. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı   Anal Bölge Hastalıkları (anal kaşıntı, rektal prolapsus, anal fistül, anal fissür, kıl dönmesi, hemoriod ve Anal Kanal Kanserleri (bowen hastalığı, paget hastalığı, skuamöz hücreli karsinom, epidermoid karsinom, adenokarsinoma, melanoma) için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.    

Meme Kanseri Nedir?

Prof. Dr. Fatih AĞALAR
Genel Cerrahi Uzmanı

Meme Hastalıkları (memede kitle, memede kist, meme apsesi) ve meme kanseri tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.

WhatsApp'dan sorun!