Etiket - Fatih Ağalar

Obezite Hastalığı ve Obezite Tedavisi

Beraberinde getirdiği birçok hastalık nedeniyle şişmanlık günümüzün en önemli hastalıklarındandır. Kişinin normal kilosunun üzerinde olup olmadığını anlamak için vücut kitle indeksi kullanılır. Vücut kitle indeksi kişinin ağılığının boyunun karesine bölünmesi ile hesaplanır; buna göre:
  • VKİ 25 den az olanlar normal
  • VKİ 25-27 olanlar fazla kilolu
  • VKİ 27-30 olanlar hafif obez
  • VKİ 30-35 olanlar orta derecede obez
  • VKİ 35-40 olanlar ciddi derecede obez
  • VKİ 40-50 olanlar morbid obez
  • VKİ 50 ve üzerinde olanlar ise süper obez olarak sınıflandırılır.
Obezite İle Birlikte Sık Görülen Hastalıklar
  • Dermatolojik Hastalıklar; mantar
  • Bası ülserleri
  • Kalp Hastalıkları; Kalp yetmezliği, aritmiler
  • Hipertansiyon; ani ölüm riskinde artış
  • Karaciğer Hastalıkları; karaciğerde yağlanma ,büyüme, siroz riskinde artı
  • Safra kesesi taşı sıklığında artış
  • Akciğer Hastalıkları; nefes darlığı, ani solunum durmaları, uykuda ani solunum durmaları.
  • Hormonal Hastalıkları
  • Diyabet hastalığında artış
  • Kadınlarda düzensiz adetler ve kanamalar
  • Ortopedik hastalık sıklığında artış
  • Psikolojik problemlerde artış
  • Bazı kanser sıklıklarında artış (Kolon, meme, yemek borusu gibi)
  • Açıklanamayan ani ölümlerde artışlar
Tedavi
  • Tıbbi tedavi
  • Cerrahi Tedavi
Tıbbı tedavide öncelikle diyet ve spor önerilir.Daha sonraki aşamada ilaç tedavisi başlanır.İlaç etki mekanizmaları iştahı azaltan ve yağların emilimini azaltan ilaçlar olarak iki sınıfa ayrılır. Cerrahi tedavi ilaç tedavisi ve diyet tedavisinden yeterli yarar görmeyen hastalara planlanır. Obezitenin Cerrahi Tedavisi Cerrahi tedavi multidisipliner bir tedavi şeklidir. Tedavide genel cerrahi, endokrinoloji, psikiyatri, diyetisyen ve plastik cerrahisi uzmanlarının yeri vardır. Obezite Cerrahisine Aday Uygun Hastalar
  • Vücut kitle indeksinin 35-40 olmasının yanında şişmanlıkla ile ilişkili hastalıkların olması (diyabet, kalp hastalığı, uyku apnesi vs.)
  • Vücut kitle indeksinin 40 üzerinde olması
  • Birçok kez diyet ve ilaç kullanmaya rağmen kilo verememiş olmak
Obezitenin Cerrahisindeki Uygulanan Ameliyat Teknikleri
  1. Midenin gıda alımını kısıtlayan (restriktif) ameliyatlar
  2. Gıdaların mideden emilimini azaltan (malabsorbtif) ameliyatlar
  3. Her iki ameliyatın aynı anda uygulandığı kombine tip ameliyatlar.
1.Midenin Gıda Alımını Kısıtlayan (Restriktif) Ameliyatlar Bu tür ameliyatta hastanın yalnızca gıda alınımı kısıtlanır gıdaların emilimine herhangi bir etkisi yoktur. Kişinin mide hacmi küçüldüğü için fazla gıda alamazlar. Bu tür uygulanan cerrahiler a) Mide içine balon yerleştirilmesi : Bu yöntemle endoskopi ile mide içine sıvı veya gaz olan bir balon yerleştirilir.Bu şekilde mide hacmi küçültülerek gıda alınımı kısıtlanır. b) Ayarlanabilir mide bantları (Kelepçe takılması): Ameliyatın yapılışı yemek borusunun alt kısmındaki midenin üst bölümüne silikondan oluşan bandın takılarak 15-20 ml lik mide hacmi oluşturulur. Bu işlem laparoskopik veya açık cerrahi şeklinde yapılabilmektedir. c) Sleeve Gastrektomi: Midenin Laparoskopik veya Robotik cerrahi yöntemlerden birisi kullanılarak yapılan mideyi tüp haline getirme yöntemidir. Bu yöntemle mideden salınan ve açlık hissini düzenleyen Ghrelin hormonun da berteraf edilmesi sağlanır. Günümüzde en çok uygulanan ve bizimde tercihimiz olan yöntemdir. 2.Gıdaların Mideden Emilimini Azaltan (Malabsorbtif) Ameliyatlar a) Biliopankreatik diversiyon: Bu ameliyatta midenin 2/3 ü kadarı çıkarılmaktadır.Midenin 1/3 ü kaldığı için gıda alımı çok kısıtlanmaz. Bu ameliyatta ayrıca mide ile barsaklar arasında bypass yapılarak gıdaların emilimi azaltılmaktadır. b)İntestinal girişimler: Bu ameliyatta da ince barsakların başlangıç kısmı ile son kısmı arasında bypass işlemi yapılarak gıdaların emilimi azaltılıyor. 3.Her İki Ameliyatın Aynı Anda Uygulandığı Kombine Tip Ameliyatlar a) Roux-en-Y’li gastrik bypass uygulama: Bu ameliyatta hem mide hacmi küçültülmekte (yaklaşık 25 cc) hem de ince barsaklar ile küçültülen mide arasında bypass işlemi yapılmaktadır. Obezite çağımızın hastalığıdır. Tedavi almak isteyen hastaların multidisipliner bir yaklaşımla irdelenmesi gerekmektedir. Bütün medikal ve cerrahi tekniklerin belli oranda riskleri vardır. Fakat obezitenin çok daha riskli bir durum olduğu unutulmamalıdır. Günümüzde hangi yöntem uygulanırsa uygulansın obezite ameliyatlarının laparoskopik veya robotik cerrahi ile yapılması çok daha doğru bir uygulamadır. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı

Mide Kanseri

Kötü huylu mide tümörleri. %95’i mide karsinomu olup, geri kalanlar lenfoma ve sarkomlardır. Japonya, Rusya, Çin, Portekiz gibi ülkelerde mide kanseri artmakta iken, ABD, İngiltere, Kanada, Hollanda gibi ülkelerde azalmaktadır. Tüm kanserler arasında 5. Sıradadır. Erkeklerde ve 50 yaş üstünde sık görülür. Etiyolojide çevresel faktörler ve genetik faktörler rol oynar. Konserve, tuzlanmış-kurutulmuş balık tüketimi, tütsülenmiş balık ve etler (kanserojen 3-4 benzopiren), hayvani yağlar, alkol, tütün, obezite, helikobakter pilori infestasyonu gibi diyet alışkanlıkları suçlanır. Taze meyve-sebze, C vitamini ise koruyucudur. Genetik faktörler ise HNPCC ve çeşitli gen mutasyonlarıdır.Bir de predispozan faktörler vardır; bunlar:
  • Kan grubu A olanlar,
  • Atrofik gastrit,
  • Pernisiyöz anemi,
  • Aklorhidri
  • Safra reflüsü
Belirti ve Bulgular Mide kanseri sinsi seyirlidir. Geç belirti verir ve belirtiler de, hastalığa özgü değildir. Karında rahatsızlık hissi, peptik ülser benzeri ağrı, iştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı, hematemez (Kahve telvesi renginde kan kusma), gizli kanama, anemi, hepatomegali (Karaciğerin büyümesi), ascites (Karın boşluğunda sıvı toplanması), sarılık gibi metastaz belirtileri görülebilir. Tanı Belirtilerin spesifik olmaması nedeniyle, ileri tanı yöntemleri kullanılır. Baryumlu ÖMD grafileri ve Endoskopi en önemli tanı aracıdır ve özellikle 40 yaş üstünde en ufak mide şikayetinde bile uygulanmalıdır. mide kanseri tansı biyopsi ile konmuş olanlarda hastalığın yaygınlığının araştırılması için Tüm karın tomografisi yanında akciğer tomografisi de gereklidir. Patoloji Mide kanserleri erken mide kanseri (Submukozayı aşmamış) ve ileri mide kanseri (Submukozayı aşmış) olarak sınıflandırılabilir. Tedavi İleri hastalık bulguları olmayanlarda tedavi cerrahidir. Radyoterapi ve kemoterapi cerrahi tedaviyi desteklemek amacıyla kullanılır. Çağdaş kılavuzlarda özelikle midenin üst kısmından kaynaklanan kanserlerde ameliyattan önce kemoterapi ve radyoterapi uygulaması önerilmektedir. Bu yöntemle mide kanserinin sağaltımında daha başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. Cerrahi tedavide total veya subtotal gastrektomi ile birlikte lenfatik drenaj alanı da çıkartılır. Mide kanseri cerrahisi hem kurumsal hem de cerrahi deneyim gerektirir. Deneyimli ellerde komplikasyon oranları düşüktür. Mide kanseri cerrahi tedavisini de mümkün olduğu ölçüde LAPAROSKOPİK VEYA ROBOTİK CERRAHİ tekniği kullanarak yapmak önerilir. Prognoz evreye bağlıdır. Ortalama 5 yıllık yaşam %25-40 olup, erken mide kanserinde sağ kalım %90′dır. Prof. Dr. Fatih AĞALAR Genel Cerrahi Uzmanı   Mide kanseri teşhis ve tedavisi için İstanbul'da Genel Cerrah Prof. Dr. Fatih Ağalar ile iletişime geçebilirsiniz.
WhatsApp'dan sorun!